Çok Bi Çocuk
İçerek bahçen içinde defne yapraklarıydı gölgen
Hışırtılarla seyrederken üzerlerinde
Eflâtun bir fino peşinde
Loş ve nefti yılanlardı bi görünüp bi yiten…
Sarmaşıklarla sarmaş dolaş
Gece bekçisiydin geceye…
Gündüzleri başka bir ıssızlık
Ihlamur kokularıyla ikindileri
İçin geçer olurdu hep…
Vaktaki -yıllar sonra doğacak kızın boyamış olmalı-
Alacalara belenmiş bir tosbağa yavrusu
Dokundu o yaz,sağ ve yalın ayağının başparmağına
Korkudan öleyazdın
O ân işte sübyan koğuşundan meşruten tahliye oldun…
Yaban topraklarının lânetli
Bir yaban domuzu gibi
sivri burnunla sürerken
muhacirlikten maacirliğe
Sezdirmeden sana başucunda
bir selvi bitiyordu hiçbitme
Irzına kastı güya gökyüzünün
akça pakça ve ebru bulutlara doğru
Tırmanıyor tırmanıyor tırmanıyordu
yemyeşil bir metafor
Öyle serseri bir kurşun oldun ki sonunda
Dan dedin kendi kendini vurdun
Sen ki kaanun kuvvetinde bir kararnâmeyle
Çocukluktan ceffel kalem ihraç olunmuştun
Tohuma kaçsan da sersem siklerin tohumlarıyla
Savrularak ****** bulvarında LSD avenürlerine,
Ecel denen Enterpol`e acilen teslim olana dek
Çok sabıkalı ama,çok çocuk bir çocuktun
Hep o ihtiyarlamış çocuk bahçen içinde
Ve hâlâ içerek…