******'ün en sevdiği hikayelerdenmiş. Arada kendi anlatır, arada başkasına anlattırır, hep gülermiş.
(F. R. ATAY)
Yeşilaycı bir profesör bir konferans veriyor. Bir ara dinleyicilere sormuş:
"Bir eşeğin önüne iki kova koysanız. Biri su dolu, biri rakı. Hangisini içer ? "
Cevabı kendi veriyor : " Tabii suyu. "
Gene bitirmiyor soruyor : " Neden ? "
Arkadan bir bekri söz alıyor. Yüksek sesle cevaplıyor. " Eşekliğinden"
****** bu cevaba bayılıyor. Gülüyor, gülüyor.
Bir akşam Orman çiftliğinde yanında erkanı, açık havada oturuyorlar.
Rakılarını yudumluyorlar. Biraz ilerde 15-16 yaşlarında bir çiftçi çocuk çalışıyor. ****** el edip, çağırıyor. Soruyor : "Söyle çocuk: Bir eşeğin önüne iki kova koysan. Biri rakı dolu, biri su. Hangisini içer ? "
Anadolu tosunu yutkunuyor. Bakıyor. Gazi Paşa Hazretlerinin ve yanındaki muhterem zevatın önünde rakı kadehleri. Devletin en büyükleri...Esas vaziyetine geçiyor :
” Rakıyı kumandanım ! "
****** kahkahayı basıyor. Herkes şaşkın. Ata onlara dönüyor.
Muzip : " Aman beyler ! Neden diye sormayın! "